Gündelik Bilgiler

Yemek tarifleri, faydalı bilgiler, şifalı bitkiler, güzellik ve bakım...

saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2013 Pazar


Bilgi çağında kafamızı karıştıran bilgi yığını arasından, sizin için birkaç yararlı, günlük bilgiyi derledik. Aklınızda olsun, belki lazım olur!

Soğuk Nezle Yapmaz!

Nezle veya grip olduğumuzda, üşütüğümüzü veya cereyanda kaldığımızı düşünürüz. Oysa bu bilimsel olarak doğru değildir. Grip ve nezlenin asıl nedeni, yorgunluk ve uykusuzluk sonucu, bağışıklık sisteminin zayıf düşmesi ve virüslere karşı hassaslaşmasıdır.

Güneş Kremlerine Dikkat!

Sadece güneş kremi sürerek, cilt kanserinden korunamazsınız.  Bu kremler, bizi kanserde etkili olan ultraviyole ışınlarından koruyacak maddeyi içermezler. Güneş kremi, istenmeyen güneş yanıklarından korumakta etkilidir.

Uyurgezeri Uyandırmayın!

Uyurgezer birini uyandırmak, çok da tehlikeli bir durum değildir. Yine de dikkat etmek faydalıdır. Uyurgezer insan, siz onu uyandırırken kendini savunmak için size karşı biraz saldırgan hareketlerde bulunabilir. Uyandırırken buna karşı temkinli olmak faydalıdır.

Alkol Bizi Isıtır!

Alkol damarlarımızın gevşemesini sağlar. Bu etki yüzümüzün kızarmasına ve sıcaklık hissetmemize sebep olur. Alkolü-n çok fazla tüketimi ise, tersine hipotemi denilen vücudun  aşırı ısı kaybına ve titremeye yol açar.

Parmak Çıtırdatmak Zararlı Değil!

Parmaklarınızı çıtırdatırken duyduğunuz gürültü, ne kemiklerinizden, ne de kıkırdaklarınızdan geliyor. Parmaklarınıza zarar gelme ya da kronik eklem yangısı hastalığına yakalanma riskiniz yok. Çıkan sesin sebebi, eklem sıvısında oluşan gaz kabarcığından kaynaklanıyor.

Kulağınızı Yüksek Sesten Koruyun!

Severek izlediğiniz bir konserin ardından kulağınızda fısıltılar ve mırıldanmalar duyuyorsanız dikkat edin! Bu sağır olmanın bir evresi olabilir. Uzmanlar yalnızca rahatsız eden değil, mutluluk veren seslerin de yüksek volümde kulağı olumsuz etkilediğini belirtiyorlar.

13 Aralık 2012 Perşembe

Depresyon kelimesi çoğumuz için bir anlam ifade etmesede zaman zaman bu rahatsızlık çoğu insan tarafından deneyimlenir .Sıkıntılı zamanlarda ortaya çıkan rahatsızlık .Sıkıldım diyen herkeste bulunabilir.Tanı koymak için bir piskiyatri uzmanından yardım almak gerekir ama genel olarak belirtileri söyledir .Hayattan zevk almama,Unutkanlık ,halsizlik,Dikkatsizlik,genel mutsuzluk hali ,aşırı kaygı,cinsel isteksizlik.Saydığımız belirtilerin bir veya birkaçının sizde olması depresyonda olduğunuz manasına gelmez.Kesin tanı piskiyatri mutehasısları tarafından konur.Depresyon tedavisi olan bir rahatsızlık olmasına rağmen ihmal kişiyi intihara kadar sürükleyebilecek ciddi sonuçlara neden olabilir .Depresyon Tedavisi  çeşitlerine  göre yapılır .Kişideki depresyon fiziksel rahatsızlıklardan kaynaklanıyorsa. Depresyon tedavisine bu hastalığın tedavisi ile başlanır .Kişi uyuşturucu bağamlılığına bağlı olarak depresyondaysa öncelikle bu madde vücüttan arındırılmalıdır .İlaç tedavisi çok ağır vakalarda doktor kontölünde uygulanmalıdı r.Sıklıkla kişiler intiharı düşünmye başladıklarında doktor ilaç tedavisi ile işe başlayabilir.

Cep telefonuyla uzun süre sohbet etmenin zararlarını biliyor musunuz?

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, cep telefonunda sohbet etmenin sağlık açısından risk taşıdığını belirterek, mümkünse kablolu kulaklık kullanılması gerektiğini söyledi.

Tuncer, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’nın (IARC) son raporunda menegioma (Beynin
etrafını saran, onu koruyan ve dura adı verilen zardan kaynaklanan tümörler) olgularının yüzde 95’i, glioma (beyin tümörü) olgularının ise yüzde 90’ının cep telefonu kullanımını takiben ilk 10 yıl içerisinde geliştiğinin belirtildiğine dikkati çekti.

Raporda, bilimsel araştırmaların henüz kanserle cep telefonları arasında çok yakın bir ilişki göstermediğinin belirtildiğini ancak gözden geçen bazı sonuçlar olduğunu kaydeden Tuncer, şunları söyledi:

“Raporda belirtilen ama gözden kaçan diğer sonuç şöyle; menegioma olgularının yüzde 95’i, glioma olgularının ise yüzde 90’ı cep telefonu kullanımını takiben ilk 10 yıl içerisinde gelişmiştir. Dünyada tütün dahil olmak üzere, etkisini bu kadar hızlı gösterebilecek bir kanserojen henüz bilinmemektedir. Aşırı kullanım olarak hesap edilen 1640 dakika ve üzeri, 10 yıllık bir sürede, günlük 30 dakika demek olup, günümüz kullanım süreleri ne yazık ki bu sürenin kat kat üzerindedir.”

“KAMPANYA YAPANLAR SORUMLU DAVRANSIN”
Türkiye’de cep telefonunu kullanım süresinin ortalama 30 dakikanın üzerinde olduğunu belirten Tuncer, “Eğer tarifeli kampanyaları göz önüne alırsanız 30 dakikanın onlarca üzerinde olduğunu hesap edebiliriz. Burada herkesin sorumluluk alması lazım. Kampanyayı yapanların sorumlu davranmaya çağırıyorum. Çünkü çok ciddi kanserojenlerin bilimsel metodolojide kanser yaptıkları çok uzun yıllarda gösterilebilmiştir. Bu konuda daha dikkatli olmak durumundayız” diye konuştu.

“BEYİN TÜMÖRLERİNDE ARTIŞ”
Beyin tümörlerinde son 4- 5 yılda belirgin bir artış olduğuna da dikkati çeken Murat Tuncer, “Türkiye’de artış gösteren ana kanserler nedir diye bakacak olursak, ilk sırada sigara ile ilişkili olan kanserler geliyor, ikinci sırada beyin tümörlerindeki artış göze çarpıyor. Sindirim sistemi kanserlerinin bazılarında belirgin artış var, bazılarında ise azalış var. Bunlara ilişkin çalışmalar yürütüyoruz, uluslar arası çalışmaları inceliyoruz” dedi.

“CEP TELEFONU KULLANIMI GENÇLERE KISITLANMALI”
Adolesan dönem öncesinde cep telefonunu kullanımının kısıtlanmasını öneren Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cep telefonunun belli yaşın altında kullanımını hoş karşılamak mümkün değil. Adolesan öncesi telefon konuşmaları kısıtlanmalı. 20 yaşın altında uzun uzun cep telefonu konuşması önerilmiyor. Telefonla sohbet edilmemeli. Telefon sohbet aracı değildir, iletişim aracıdır. Cep telefonunda sohbet sağlık açısından risktir, topluma böyle bir alışkanlık kazandırmamalıyız. Zorunlu kullanım gerekiyorsa, kablolu kulaklık kullanılmalı.”

9 GÜNLÜK BAYRAMDA ÖLENİN İKİ KATI HER GÜN SİGARADAN ÖLÜYOR
Türkiye’de kanser konusunda atılacak önemli bir diğer adımını da sigara ile mücadele olduğunu belirten Tuncer, sigarının yok edilmesi gerektiğini bildirdi. Tuncer, Türkiye’nin sigara ile mücadelede çok iyi olduğunu vurguladı.

Sigaranın neredeyse insan kıyımı yaptığını ifade eden Tuncer, “9 günlük bayram tatilinde trafik kazısında ölen vatandaşların iki katını her gün sigaraya kurban veriyoruz. Sigara Türkiye’de sanki kitle imha silahı gibi” dedi.

Yaz ishali olarak bilinen bağırsak enfeksiyonları, bulantı, kusma ve ishal ile kendini gösterir ve zaman zaman buna ateş de eklenir. Kaybedilen sıvıyla

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Mehmet Bakır, zamanında müdahale edilmezse ve sıvı kaybı giderilmezse özellikle çocuklarda ölüme yol açan hastalıkla ilgili şu uyarıda bulundu:

Yaz ishali olarak bilinen bağırsak enfeksiyonları, bulantı, kusma ve ishal ile kendini gösterir ve zaman zaman buna ateş de eklenir. Kaybedilen sıvıyla vücudun dengesi bozulur. İshal kesici ilaçlar ve antibiyotikler etkili olmadığı gibi yan etkileri de zarar verir. Bu hastalığın tedavisi sıvı takviyesidir. Su, ayran, taze sıkılmış meyve suyuyla, sıvı eksikliği giderilebilir.

Kimyager Zeki Gündüz yanan yüzünü iyileştirdiği formülle şimdi başkalarına şifa dağıtıyor.

Kimyager Zeki Gündüz’ün laboratuarda deney yaptığı bir sırada yüzü tamamen yandı. İki yıl boyunca kendi yanık izlerini tedavi etmeye çalıştı ve sonunda deri yenilenmesi sağlayan bir formül buldu. Yaptığı doğal karışımı önce kendi üzerinde deneyen ve tamamen iyileşen Zeki Bey’in yüzünde hiç iz yok. Binlerce kişinin yüzündeki izlerin bu formülle yok olduğunu söyleyen Zeki Gündüz “Karışım lekelere, yanıklara, yara izlerine, vitiligoya, çillere iyi geliyor” diyor. Karışımın içeriğiniyse sır gibi saklıyor…

Yüzünüz yanmış ama hiçbir iz yok. Hikayeniz nasıl başlıyor? 

Laboratuar çalışması sırasında çeker ocak patladı. Organik kimya laboratuarında master tezim için deney yapıyordum. Dalgınlığıma geldi, bir patlama oldu ve yüzüm tamamen yandı.

Sonra doktora gitmediniz mi?

Bayağı büyüktü. Hemen hastaneye gittim. O zaman adli tıpta doktora yapıyordum. Hocaların hepsi tıp doktoruydu. Yanıkta yapılacak bir şey olmadığını söylediler. Şu anda da öyle, yanıkta yapılacak bir şey yok. Sadece enfeksiyon olmaması sağlanıyor. Ya da en fazla vücudun başka bir bölümünden deri alıp yanık bölgeye yapıştırılıyor.

Sizde hiç iz yok, bunu nasıl başardınız?

Yanık iyileştikten sonra siyah bir ölü tabaka kaldı yüzümde. Deneme yanılma yöntemiyle bir karışım buldum ve sonrasında iyi netice aldım. Deri kimyasını zaten biliyorum. Hangi maddeyle tepkime vereceğini, nasıl cevap vereceğini tahmin ediyorum. Biraz da deneme yanılma yöntemiyle bir karışım yaptım.

Ve kendi yüzünüzde denediniz öyle mi?

Evet, önce kendi üzerimde denedim. Bir buçuk yıl boyunca deneyler yaptım.Tamamen iyileşmesi 2 yılı buldu. İlk zamanlar karışımı birkaç günde bir sürüyordum. Oluşan kabukları kendim kaldırıyordum. Altı daha kötü oluyordu. Deride kabuk oluşunca onun kendiliğinden düşmesi lazım. Olgunlaşmadan koparınca deri bozuk çıkıyor, kararıyor. Sanırım 4 defa soyma işlemi yaptım. 4’üncüden sonra iz gitti. Kendimde denedikten sonra okuldaki arkadaşlarda da kullandık. Duyan geldi zaten. Polis okullarına girecek öğrencilerin herhangi bir yerinde iz olmaması gerekiyor. Hatta bir öğrenci vardı. Boynundaki lekeden dolayı okuldan atılmıştı. Tıbben geçmesi mümkün değil demişler. Lekesini temizledim. Mahkemeye başvurdu, oradan hastaneye gönderdiler ve okula geri kaydı yapıldı.

Bu karışımın etken maddesi nedir?

Etkin madde deri kimyasını bilmek. Piyanoda hangi tuşa basınca ne ses çıkaracağını bilirseniz güzel bir müzik olur. Bilmezseniz hiç ses alamazsınız. Tıpkı bunun gibi. 

Cilt üzerindeki izler için soyma, peeling gibi tedaviler uygulanıyor zaten. Sizin bu tedavilerden farkınız ne?

Normal soyma işlemleri derinin epidermis tabakasında yapılıyor. Epidermisin üst katmanı soyuluyor. Bizim yaptığımız işlem deriyi tamamen yeniliyor. Soyma işlemi değil. Derinin tamamen yenilenmesi işlemi. Mesela peeling’de göz altlarına ve göz kapaklarına dokunulmaz. Çünkü oralar kendini yenilemez. Bizim yaptığımız işlemde göz kapağı ve göz altları kedini tamamen yeniliyor. Mantık epidermis tabakasının kesilen tırnak gibi uyarılarak yeni deri sentezlemeye zorlanması. Bazı canlılarda bu doğal yolla oluyor. Ama insanda ancak uyarılarak gerçekleştirilebiliyor.

Nasıl uygulanıyor?

Bir kere bu bitkisel bir tedavi. Sorunlu kişi geldiğinde uygulama yapılacak deriyi kremle lokal olarak uyuşturuyoruz. Çünkü sonrasında aşırı kaşınma ve yanma oluyor. O günü sıkıntılı geçiriyor. Biraz şişme oluyor. Bir saatlik bir işlem. Sonra kişi evine gidip dinleniyor. İkinci, üçüncü gün çatlamalar başlıyor. Cilt kabuk tutuyor. Beşinci gün yavaş yavaş kabuk aktifleşiyor. Yedinci gün ufak tefek dökülmeler başlıyor. 12’nci gün temiz bir cilt oluşuyor. Ayrıca solaryum ve güneşin kanserojen etkilerine karşı cildin bağışıklık sistemini güçlendirerek koruyor.

Zor bir işlem mi?

İlk üç saat ağrılı ama onun dışında ağrı yok. Sadece görüntü hoş olmuyor. Kişinin buna hazırlıklı olması lazım.

Cildin tamamen yenilenmesi ne kadar sürüyor?

Ortalama 12 gün. Sadece kişi esmerse ya da leke ve çil tedavisi olacaksa dengelenme dediğimiz bir süreç var. Rengin tam oturması 3 ila 6 ay sürüyor. Alttan yeni gelen derinin üst deriye uyum sağlaması gerekiyor. Ayrıca 12 günlük tedavide de görüntü bakımından evde olması gerekiyor.

Bu karışım nelere iyi geliyor?

Çil, güneş lekeleri, göz altı kırışıklıkları, doğum lekeleri, doğumsal lekeler, yanık, cilt kanseri, dövme…

Nasıl oluyor da birbirinden bağımsız bu kadar çok şeye iyi geliyor?

Sonuçta hasar ne olursa olsun deri yenileniyor. Böylece her türlü probleme iyi geliyor. Tişörtünüzde deformasyonlar, sökükler olabilir. Biz tek tek onunla uğraşmıyoruz, onu çıkarıp yeni tişört giydiriyoruz.

Bir de krem var…

Evet, olayın üzerinden 12 yıl geçtikten sonra ilacın yüzde 10 karışımından bir krem hazırladım. Bizim yaptığımız işlemi direkt olarak yapmıyor. Sadece yüzde 10 oranında. Kremde kabuklanma görünür düzeyde değil daha mikro düzeyde oluyor. Günlük hayatı etkilemiyor. Kırışıklar için de kullanılıyor. 3-4 ay gibi zamanda deri yenilenmiş oluyor. Şimdilik kremi sadece biz verebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı bildirimi var. Önümüzdeki günlerde resmi iznini alıp seri üretime geçeceğiz. Kimyager Zeki Gündüz’ün laboratuarda deney yaptığı bir sırada yüzü tamamen yandı. İki yıl boyunca kendi yanık izlerini tedavi etmeye çalıştı ve sonunda deri yenilenmesi sağlayan bir formül buldu. Yaptığı doğal karışımı önce kendi üzerinde deneyen ve tamamen iyileşen Zeki Bey’in yüzünde hiç iz yok. Binlerce kişinin yüzündeki izlerin bu formülle yok olduğunu söyleyen Zeki Gündüz “Karışım lekelere, yanıklara, yara izlerine, vitiligoya, çillere iyi geliyor” diyor. Karışımın içeriğiniyse sır gibi saklıyor… Kimyager Zeki Gündüz yanan yüzünü iyileştirdiği formülle şimdi başkalarına şifa dağıtıyor Yüzü yandı ama hiç iz yok.