Gündelik Bilgiler

Yemek tarifleri, faydalı bilgiler, şifalı bitkiler, güzellik ve bakım...

sifali bitkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sifali bitkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2013 Pazar

Grip ya da soğuk algınlığı şikayetlerinin arttığı şu günlerde sizlere vereceğim bitkisel çay tarifi ile birkaç gün içerisinde soğuk algınlığınızdan eser kalmayacak. Osmanlı dönemlerinde saray efradının da sıkça kullandığı bir şifa çayı olan Kış çayımız, bu nedenle osmanlı çayı olarak ta biliniyor. Yakın bir dostumun kullandığı bu doğal tedavi çayı, pek bilindik şifalı bitkisel ürünlerden imal ediliyor. Osmanlı çayının yapılışı basit olduğu gibi kullanımı kolay ve bir hayli de masrafsız bir çay olarak dikkat çekiyor.
Osmanlı Çayı için Gerekli Malzemeler.
Hibiskus (medine gülü) yaprağı, kurutulmuş portakal ve elma kabuğu, kuru karanfil, kuş üzümü, zencefil tozu ve naneden oluşan çayımız hem öksürüğe bitkisel çözüm olarak gece öksürüklerini kesici etki yapıyor hem de grip ve soğuk algınlığı neticesinde görülen burun akıntısı, boğaz ağrısı ve burun tıkanıklığına iyi geliyor. Ciğerlerde öksürüğe neden olan bakterileri ve mikropları kırıcı etkisi olan Osmanlı Çayını sabah öğle ve akşam 1 er su bardağı tüketmelisiniz. Soğuk algınlığına doğal çözüm olan bu bitkisel çay, hem içerdiği C vitamini hem de yüksek orandaki bitkisel esansiyel yağlar ile sağlığınıza sağlık katacaktır.
Osmanlı Çayının Yapılışı:
ir tatlı kaşığı Osmanlı Çayı’nı fincana koyup üzerine sıcak su dökün. 3-4 dk bekletin. İçine de 1 kaşık kestane balı. Çayınız hazır. Tadı da güzel, hani şifalı şeyler genelde çirkin olur ya, bunu keyiften bile içebilirsiniz, öyle hoş bir tadı var.
Bu arada bu Medine Gülü (Hibisküs) kan şekerine iyi geliyor ve yüksek kan şekerini de düzenliyormuş, Hibisküs yapraklarının dolaşımı açıcı ve psikolojiye iyi gele etkisi de varmış.

17 Aralık 2012 Pazartesi


Hücre yeniliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, anne sütünü artırıyor, cildi nemlendiriyor, doğal yolla beyaz saçları siyahlaştırıyor. Çörekotu yağının marifetleri saymakla bitmiyor…
Çörekotu yağı, tohumlarının preslenmesi ile elde edilir. Tohumlarında hem uçucu yağ, hem de sabit yağ vardır. Sabit yağ oranı % 28 – 35 arasındadır. Soğuk pres olanı kıymetlidir.
 Zengin yağ asitleri ve mineraller içeriyor
 Etken madde olarak; E vitamini ihtiva eder. Oleik asit, Omega3, Omega6 doymuş yağ asitlerini içerir.
 Çörekotu yağında timohidrokinon bileşiğinin bulunması, antihistaminik aktivite göstermesini sağlar.
 İçerdiği mineraller; selenyum, çinko, demir, bakır ve kalsiyumdur.
Selenyum bağışıklık sisteminin tüm parçaları üzerinde glutatyon peroksidaz adlı antioksidan enziminin işleyişinde rol üstlenerek etki eder.
Demir eksikliği bağışıklık sisteminde işlev bozukluğuna yol açar. Özellikle çocuklarda, adet dönemindeki kadınlarda ve aspirin ya da gastrointestinal kanamaya yol açabilecek ilaçları kullananlarda görülür.
Çinkonun pek çok bağışıklık sistemi reaksiyonunda hayati bir rolü vardır.
Çöreotu yağının türleri
Nigallae damescana türü, içerisinde bulunan damescein’den dolayı uyuşturucu etkiye sahiptir. Nigellae sativa türü etken madde açısından daha üstün. Tüm bu etkilerden emin olmak için türü hakkında bilgi veren ürünler tercih edilmelidir.
Çörekotu yağının vücuda etkileri:


Dahilen;
 Besleyici ve dengeleyici.
 İdrar ve süt arttırıcı.
 İştah açıcı, adet söktürücü.
 Astım, şeker ve romatizma tedavisinde destek.
 Grip döneminde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun dirençli olmasını sağlar.
 Hemoroide faydalıdır.
 İçerdiği minerallerden dolayı gelişme çağındaki kız çocukları ve menepoz dönemindeki kadınların kullanmasında fayda vardır.

Haricen;
Hassas, zarif ciltler için nemlendirici.
Saçı besleyip dökülmesini önler.
 Beyazlamış koyu renkli saçların, tekrar kendi renginde çıkmasını sağlar.( ort. 6 ayda )
 Saç dökülmesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde uygulanır.
 Egzama, kuru cilt ve saç masajı için kullanılır.

Beyazlamış saçlar için formül:
Önce saçlar doğal bitkisel yağlı saf sabunla yıkanır, durulanır, ardından beyaz saçlı bölgelere çörekotu yağı ile masaj yapılıp saça bir havlu sarılır ve 15 dakika kadar bekletildikten sonra saçlar tekrar sabunla yıkanıp durulanır.
Bu uygulamaya ortalama altı ay haftada iki veya üç defa devam edilir. Saç dökülmesini de önlemeye yardımcı olur…

Gebelikte Kullanımı:
Çörek otu hamile kalma ihtimalini oldukça yükseltir. Hamilelikten önce 6 - 8 ay süreyle çörek otu kullanılır. Çörek otu rahim kaslarının kasılmasını uyardığı için düşük yapmamak için hamile kalındığı öğrenildiğinde çörek otu kullanımına ara verilir, doğuma 1-2 gün kala tekrar başlanır, emzirme süresi boyunca kullanılır ve emzirme süresi mümkün olduğunca uzatılmalıdır. Böylece anne ve çocuk sağlığı korunmuş olur.

Hamilelik ve emzirme döneminde ilaç kullanımı modern tıpta bir kural olarak istenmez. Çünkü çocuk gelişimi çok özel bir durumdur, her müdahale az veya çok zarar verir. Bu zarardan korunmak için hamileliğe hazırlık çok özel bir zorunluluktur, bu şekilde hamilelik ve emzirme dönemi çok daha rahat geçer.

Çörek otu doğum ve doğum sancısı, doğum sonrası anne sütünün artırılması ve bebek beslenmesi ve gelişimi için yaratılan en mükemmel şeydir. Çörek otu özellikle kadınlarda ovülasyon, menustrasyon ve hamilelikte üreme sistemlerinde fonksiyonel olup, rahim kaslarının kasılmasını teşvik eder. Bu sayede doğumu kolaylaştırır.
Macun yapılıp tüketildiğinde anne sütünü artırır. Hamilelik süresince çörekotu kullanılmamalıdır, düşüğe sebep olabilir. Macunun yapılışı aşağıdaki linkte ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Hamile Kalabilmeyi Kolaytırmak için Yapılan Macun:

Hamile kalmak için Çörek otu Bal Tarçın Macunu

12 silme tatlı kaşığı taze öğütülmüş çörek otu (30 gr.)
10 çay kaşığı toz tarçın
10 yemek kaşığı saf bal

Bu karışımdan her gün 1 yemek kaşığı adetin 2. günü başlanıp 12. güne kadar sabah akşam yenir. Bu karışım yumurtaları büyütüp hormonları düzenler. Dolayısıyla hamile kalma ihtimalini yükseltir.

Kantaron otunun esas özelliği ve faydaları:

1– Beyni sakinleştirir.

2– İştahı açar.

3– Sinirsel depresyonu önler.

4– Yara iyileştirici özelliğine sahiptir.

5– İshali keser.

6– Solucan düşürür.

7– İdrar söktürür.

8– Böbrek ve Safra kesesindeki taşların düşmesinde yardımcı olur.

9– Sindirim sistemini düzenler.

10– Kan temizleme özeliğine sahiptir.

11– Romatizmini önler.

12– Hastalık sonrası vücudun güçlenmesinde son derece yararlıdır.

13– Çocukların yatak ıslatmalarında kullanılabilir.

14– Haşlanmış suyu dezenfekten olarak kullanılır.

15– İrinli yaraların çabuk iyileşmesinde yardımcı olur.

16– Karaciğer, böbrek, mide hastalıklarında kullanılabilir.

17– Bronşitlerde, Akciğer iltihaplarına iyi gelir.

18– Soğuk algınlığında terletici etkisi ile hastaya iyi gelir.

19– Hazırlanmış tıbbî yağı, güneş ve diğer yanıklarda, kesiklerde kullanılır.

20– Safra söktürücü ve ağrı kesici etkisine sahiptir.

21– Kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Bundan başka birçok alanda kullanılır. Kantaron bitkisi doğru ve dozunda kullanıldığında yaklaşık 50 çeşitten fazla hastalığa yarar sağladığı kanıtlanmıştır.

KULLANMA ŞEKLİ

Taze kurutulmuş Kantaron otunun çiçeğini ezdikten sonra 1–1.5 litre suya bir yemek kaşığı atılır. Sonra hafif ateşte 10–15 dakika kaynatıp, gün içerisinde çay, su yerine içilir veya ezilen bitkiyi 3 katı bal ile karıştırıp sabah, öğlen ve akşam tok karına yenilir. 

KULLANMA SÜRESİ

Şikayet ortadan kalktıktan sonra hemen kesilmelidir. Eğer şikayet devam ederse, 6 ay kullandıktan sonra en az 3 ay ara verilmelidir. 

ZARARLARI

Uzun süre ve fazla kullanıldığında vücutta kaşıntı yapar.

Bu bitkinin sadece çiçeği değil; yaprağı ve dalı da çok faydalıdır. Herkes, hasta olmadan önce de bu bitkiyi ara–sıra çay yerine kullanmalıdır. Özelikle ruhsal gerginlik hâllerinde bu şifalı bitki çok yararlıdır.

Kantaron Otunun Faydaları Yararları

Kantaron Otu: Daha çok ılıman iklimlerde yetişen ve farklı renklerde çiçek açan bir bitki olan Kantaron Otu Bitkisi, A ve C vitaminleri ile çeşitli mineraller içerir. Sarı Kantaron ve Kırmızı Kantaron olarak ikiye ayrılır. Sarı kantaron daha çok sinirsel rahatsızlıklar için, kırmızı kantaron ise mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları için kullanılır.
Kantaron Otunun Faydaları: Kantaron çayı vücuda kuvvet verir. Nekahat devresini kısaltır. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. İştah açar, hazmı kolaylaştırır ve mide ağrılarını azaltır. Ateş düşürücüdür. Astımda da faydalıdır. İshali keser. Midedeki asit fazlalığını azaltarak mide ülserine karşı faydalı olur. Damar sertliği ve akciğer hastalıklarında yararlıdır. Balgam söktürücüdür. Kantaron otu, depresyonu azaltır. Sinirsel altını ıslatmalarda, uykusuzluk, korku ve gerginlikte de faydalıdır. Adet sancılarını ve menopoz şikâyetlerini azaltır.

Kantaron Otu ve Yağı Nasıl Kullanılır? Kantaronun çoğunlukla kökü kullanılır. Kantaronun zeytinyağında bekletilmesi ile elde edilen Kantaron Yağı da özellikle romatizma, siyatik ağrıları ile bel ve sırt ağrıları için masajla birlikte kullanılır. Kantaron yağı yanıklarda da faydalıdır. Kantaronu hamilelikte kullanmak tavsiye edilmez, ayrıca her durumda aşırı kullanımdan kaçınmalıdır.

Yara ve yanık iyileştirici,Antiseptik, kanama durdurucu, iltihap önleyici mucizevi yağ olan kantaron yağı, daha bir çok şifa özelliğini bünyesinde barındırıyor.
Hem haricen, hem de içilerek hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
Hücre yenileyici niteliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkili.

Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırıyor. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır.

Kantaron yağını evinizde bulundurmanız şiddetle tavsiye ediliyor. Ona en beklenmedik anda ihtiyaç duyabilirsiniz. Zaten kantaron yağını kullanıp etkisini gördüğünüzde, ondan vazgeçemeyecek, çevrenizdeki insanlara da tavsiye edeceksiniz.

KANTARON YAĞININ ŞİFA ÖZELLİKLERİ

Kantaron yağı her türlü yaralarda başarıyla kullanılmaktadır. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar vb durumlarda iyileşme sağlar.
Kantaron yağı;
*Antiseptik özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller
* İltihap önleyici özelliğiyle yarada herhangi bir iltihap oluşmasına engel olur
*Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur
*Hücre yenileyici özelliğiyle yaranın çabuk kapanmasını sağlar
*Aynı zamanda sürüldüğü sürece yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.

Yanıklarda ve haşlanmalarda da kantaron yağı bir numaralı yardımcınız olmalı. Yanıkları kısa sürede iyileştirdiği gibi, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Güneş yanıklarında da kantaron yağından yararlanabilirsiniz. Yanık bölgelerinize sürdüğünüzde acınızın azaldığını hemen hissedeceksiniz. Yanıklarınız kısa sürede iyileşecektir.

Trafik kazaları sonucu meydana gelen iç yaralanma ve iç kanamalarda hem sürülerek, hem de dahilen içilerek kullanılır. Damar büzücü oluşu sebebiyle iç kanamaların durmasına yardımcı olur.

Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.

Pürüzsüz bir cilde sahip olabilmek için, cilt bakım yağı olarak yararlanabilirsiniz.

Kantaron yağının bebeklerin pişiklerinde de çok etkili olduğu kanıtlanmış.

Yine bebeklerin karın ağrılarında kantaron yağı kullanıldığında ağlamaları sona erer. Ağlayan bebeğin karnına kantaron yağıyla, sağ avuç içi kullanılarak hafif hareketlerle masaj yapılır. Masaj yaparken bebeğinize sevginizi hissettirmeyi de sakın unutmayın.

Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Yalnız bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır. Kısa sürede ağrılarınızın hafiflediğini göreceksiniz. Değişik bitki kürlerinin yanı sıra, bu masajla hastalığınızı tamamen tedavi etme şansına sahipsiniz.

Dahilen kullanımda kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olur.
Yine dahilen iç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.

Mide ağrılarında ve mide ülserinin tedavisinde de dahilen kullanılır.

Yaz-kış ayaklarını ısıtamayanlar kantaron yağından yararlanmalı. Ayakları üşüyenler ayrıca bacak bacak üstüne atmamalı. Bu enerji dolaşımını kilitler ve ayakların üşümesine sebep olur.

Uyarı: dahilen kullanımlarda günde bir tatlı kaşığından fazla içilmesi uygun değildir.

Ne dersiniz, kantaron yağını evimizden eksik etmemekte haklı değil miyiz? Hemen kantaron yağı alın ve elinizin altına bir yere koyun. Zaten onu kullandıkça, etkilerine inanamayacak ve ondan vazgeçemeyeceksiniz. Kantaron yağı 2-3 sene boyunca tazeliğini ve etki gücünü muhafaza eder. Bitkisel tedavilerin giderek revaç bulduğu dünyamızda kantaron yağının da zamanla modern tıptaki yerini alacağına, yakın bir zamanda da onun acil servislerde kullanılacağına inanılıyor. Kantaron otunun faydaları adlı makaleyi okudunuz. Muzun faydaları nelerdir, öğrenmek istermisiniz?