Gündelik Bilgiler

Yemek tarifleri, faydalı bilgiler, şifalı bitkiler, güzellik ve bakım...

saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Aralık 2012 Perşembe


Neler astımı tetikler? Korunmak için neler yapmalıyız?

Prof. Dr. Erdoğan Kunter, havaların serinlemeye başladığı sonbaharda astım krizlerinin arttığını söyledi.


Prof. Dr. Erdoğan Kunter, yaklaşan kışı hatırlatarak, astım hastalığının en çok ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde atak yaptığını belirtti. Kunter, “Sonbaharda havaların çok değişken olması nedeniyle mikrobik bronşit, nezle ve gribal enfeksiyonlarda artış meydana geliyor.

Özellikle bazı virüslerin astımlı hastalarda, hastalığın atak yapmasına veya kötüleşmesine neden oldukları biliniyor. Kimi zaman basit bir soğuk algınlığı veya enfeksiyon ciddi bir astım tablosunu başlatabiliyor.” dedi.

Kunter, öte yandan kirli havanın ve sigara dumanının astım hastalığını büyük ölçüde etkilediğini sözlerine ekledi. Astım hastalığının nedeninin her zaman alerji olmayabileceğine de dikkat çeken Kunter, “Ancak hem alerjik astım hem de alerjik olmayan astımda bakteriler, kirli hava, sigara dumanı, ani ısı değişiklikleri, keskin kokular gibi değişik sebepler hastalığın atak yapmasına neden olabilmektedir.

Bu etkenlerle sonbaharda daha sık karşılaşılacağını tahmin etmek zor değildir. Dolayısıyla sonbahar mevsiminde astımı tetikleyen alerjik ve alerjik olmayan nedenlerin iyi bilinmesi bu dönemin sorunsuz geçirilmesi bakımından çok önemlidir.” şeklinde konuştu.

Masaj, cildi güzelleştiriyor, gençleştiriyor, ışıltı katıyor. Ancak en önemlisi sağlığınıza sihirli bir dokunuş sunuyor.

Peki hangi masaj neye iyi geliyor, nasıl seçim yapmalısınız? İşte rehberiniz…

Kendimizi fiziksel ve ruhsal olarak iyi hissetmemizde masajın faydası çok. Araştırmalar da bunu kanıtlıyor. 40’dan fazla terapinin olduğu spa’larda 30 dakikadan 90 dakikaya kadar farklı masaj türü var. Sağlık sorunlarınızı kökten çözmüyor belki ama fiziksel ve duygusal olarak fark yarattığı da kesin. Bu eğlenceli terapi, gergin ve stresten sıkışmış bedenleri açıyor, uykuyu düzenliyor, vücut postürünü düzeltiyor, hazmı ve nefes alışını rahatlatıyor, cilde ışıltı katıyor, depresyon ve anksiyateye iyi geliyor. Haydi şimdi can alıcı soruyu soralım; hangi uygulamayı/masajı seçmeli? Masajdan olumlu bir sonuç alabilmek asıl noktalara ulaşmakla olur. Biz çoğunluğun yakındığı problemleri çözmeye yardımcı olacak en iyi masaj çeşitlerini veriyoruz.

PROBLEM…
BEL TUTULMASI
ÇÖZÜM: HOLİSTİK, MASAJ DERİN DOKU MASAJI, ROLFING VE SHIATSU

Yanlış duruş bozukluğu ya da egzersiz yoksunu iseniz bu problemi yaşamanız doğal. İyi bir holistik ya da derin doku masajı bu soruna büyük fark yaratabilir. Eğer belinizi incittiyseniz öncelikle bir osteopat uzmanına görünmelisiniz. Rolfing, vücudu, kasları ve dokuları yönlendirerek bir uyuma sokmayı hedefliyor. Kaslar ve dokular masaj sonrası gerçek uzunluk ve esnekliğine kavuşuyor. Diğer bir seçeneğiniz de shiatsu olabilir. Parmaklar ve avuçiçi kullanılarak, meridyen olarak adlandırılan bölgede baskı uygulanarak vücudu çalıştırmayı amaçlıyor. Vücuda enerji yüklüyor. Spesifik parmak baskıları, belinizdeki baskıyı ve stresi azaltarak sinir sistemini sakinleştiriyor. Terapi üzerinizde özel giysilerle yapılıyor.

PROBLEM…
BACAKDA ŞİŞME VE AĞRI

ÇÖZÜM: Sporcu masajı , holistik masaj ya da manuel limpatic drenaj
Sporcu masajı, en üst performansı sağlaması için özellikle koşucularda sakatlanmayı önlemek, kas gerilimini ve bacaklardaki şişliği azaltıp rahatlatmak amacıyla yapılan bir masaj. Ancak bu tip masaj, eğer jimnastik ya da jogging yapıyorsanız, performans sırasında yaşanabilecek incinmeleri önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. Alternatif olarak; bacaklarınızda çok ağrı, ağırlık, şişlik (genellikle hamilelikte görülür) ya da ödem problemi varsa, holistik masaj ya da manuel limpatik drenaj (MLD) çözümünüz olabilir. Limpatik sistem vücudun bağışıklık sisteminin bir parçası ve besinleri hücrelere taşıyor, kullanılmayanları elimine ediyor, onları atmaya yardımcı oluyor. MLD, sıvı sirkülasyonuna teşvik ediyor ve hücre yenilenmesini sağlıyor.


Masa başı işlerde çalışanların en büyük şikayeti bel omuz ve boyun ağrılarıdır. Ancak gün içerisinde farkında olmadan birçok zorlayıcı başka hareket yapıyoruz.

Fizyoterapist Adam Dallison “Vücut bir araba gibidir, hemen ve aniden bozulmaz, önce sinyal verir” diyor. İşte farkında olmadan yaptığımız, belimizi ve omurgamızı incittiğimiz hareketler.

YERE EĞİLMEK

Yere eğilmek riskli hareketlerden biri. Yere eğildiğinde yerden alınacak eşya her ne olursa olsun dizlerin de bükülmesi gerekiyor.
Bir şeyi yukarı kaldırırken ise yükü mümkün olduğunca vücuda yakın tutmak önemli.

ÇOCUKLARLA YOLCULUK

Uzun yolculuklarda arkaya dönmek, bir şeyler almak için arka koltuğa eğilmek hem sinirleri hem kasları bazen acı verici şekilde geriyor. Fizyoterapist Sammy Margo bunun zararlı olduğunu ve eğer uzun yolculuk yapılacaksa mümkün olduğunca arabayı durdurup saat başı esneme hareketleri yapılması gerektiğini söylüyor.

SİGARA

İşte sigaranın bir zararı daha. Özellikle genç tiryakilerin yüzde 31′inin sırt ağrısı çektiği ortaya çıktı. Sigara kan dolaşımını bozduğu ve kimyasalları kemik yoğunluğunu azalttığı için osteoporoza da neden olabilir.

RAHAT BİR KANEPEDE OTURMAK


Çok rahat bir kanepeye oturdunuz ve içine gömüldünüz… Aslında o kanepe o kadar da rahat değil. Son yıllarda üretilen koltukların bir çoğu çok alçak ve derin. Bu da vücudun C şeklini almasına neden oluyor. Bu da sırtın olması gereken şeklinden çok uzak ve zararlı.

Uzmanlar aşırı sıcaklarda böbrek taşı oluşumunun daha sık görüldüğünü bildirdi.

Erkeklerde, kadınlara oranla üç kat daha fazla görülen böbrek taşının en önemli nedenleri arasında ise yanlış beslenme geliyor.

Özellikle sıcak yaz günlerinde su tüketimini yeterli ölçüde yapmayan bireylerde böbrek taşı sorununun daha sık görüldüğünü belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cemal Selçuk Ertaş, böbrek taşı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Ülkemizdeki en yaygın sağlık problemlerinin başında gelen böbrek taşı rahatsızlığı, idrardaki kristallerin üst üste birikmesiyle oluştuğunu ifade eden Ertaş, “Böbrek ve idrar yollarındaki taşlar hiçbir bulgu vermeden gelişebileceği gibi bazen ciddi sorunlara da neden olabilir. Böbrek taşı rahatsızlığında en sık görülen yakınma ağrıdır. Taşın yerleşimine göre değişiklik gösterebilen ağrıya bulantı ve kusma da eşlik edebilir. Bir diğer bulgu da idrarda kan görülmesidir. Özellikle taş mesaneye yaklaştığında, hastalarda idrar yapmada zorluk da görülebilmektedir. Daha da ciddi durumlarda, yüksel ateş ve idrar yapamama tabloları da ortaya çıkabilir” dedi.

BOL BOL SU İÇİN
Böbrek taşını engellemenin kesin bir yolu bulunmadığını, ancak alınacak bazı tedbirlerle böbrek taşı oluşum riskini azaltılabileceğini ifade eden Ertaş, “Bunun için günde ortalama 2-2,5 litre su tüketilmesi gerekiyor. Böbrek taşı rahatsızlığına karşı meyve ve sebze miktarını artırmak, hayvansal gıdaları da mümkün olduğunca azaltmak gerekiyor. Aynı zamanda mümkün olduğunca az tuz tüketilmelidir” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Ertaş, böbrek taşı oluşturan başlıca nedenleri şöyle sıraladı: “Yetersiz sıvı alımı, genetik faktörler, sıcak bölgelerde yaşayanlar veya güneşe fazla maruz kalanlar, idrar yolları enfeksiyonları , bazı bağırsak hastalıkları ve ameliyatları, bazı metabolik hastalıklar, idrarda kalsiyum, sistin, ürik asit ve oksalat miktarının fazla olması, beslenme alışkanlıkları, böbreğin bazı yapısal ve fonksiyonel bozuklukları”

Kış aylarında hastalıklardan korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirmek gerekiyor.
 Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer alıyor. Diyet Uzmanları, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için A, C, E vitamini, selenyum, magnezyum, çinko gibi vitamin ve minarellerin bulunduğu besinlere öncelik verilmesi gerektiği belirtiyor. Dilem İrkin, kış mevsimi boyunca bağışıklığı güçlendirirken kilo almayı engelleyecek önerileri şöyle sıralıyor.
MAKARNANIN YARARLARI

Magnezyum kasların gevşemesi ve bağışıklık sistemi için gerekli oluyor. Tam buğdaydan yapılmış makarna, ekmek magnezyum alımını vücudu dengede tutuyor.

HAFTADA 2 KEZ BALIK

Balık zengin bir Omega- 3 kaynağıdır. Haftada iki defa balık tüketmek, kızartma yerine ızgarasını yapmak daha sağlıklı.

Sütten vazgeçmeyin

Çinko büyüme, gelişme, doku onarımında ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir mineral. Çinko süt ve et ürünleri, hayvansal gıdalar ve bitkisel gıdalarda bulunuyor.

Meyve suyunu BARDAKTA BEKLETMEYiN

Avitamini yumurtanın sarısı, ciğer, yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor. Turunçgiller, mandalina, portakal, greyfurt gibi, yeşil yapraklı sebzeler C vitamini içeriyor. C vitamini tüketirken meyve suyunu sıkıp, bir saat sürahide bekletirseniz faydası kalmıyor. Aynı şekilde sebze yemeği yaparken sebzeleri birçok parçaya bölüp, ağzı açık pişirmek, saatlerce yıkamak vitamin kaybına neden oluyor.

KALP iÇiN E VİTAMiNi

Evitamini kurubaklagil, yağ, fındık, fıstık gibi besinlerde bulunuyor. E vitamini kalbi koruyor, antioksidan etkisiyle gıdaların bıraktığı serbest radikaller dediğimiz zararlı bileşenlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. Selenyum deniz ürünlerinde ve hayvansal gıdalardan alınabilir.