Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Kesim, eksilen dişlerin protezle tamamlanmaması halinde ağız ve çene yapısının bozulduğunu belirtti.
Kesim, yaptığı açıklamada, ağızda bir diş eksildiğinde diğer bütün dişlerin de buna bağlı olarak yer değiştireceğini söyledi. Eksik dişin karşılığındaki diş ile önündeki ve arkasındaki dişlerin bu boşluğa doğru hareket ederek çarpıklığa neden olacağına dikkati çeken Kesim, şöyle konuştu:
”Bu durum ayrıca dişlerde aralanmalara yol açar, alt üst dişlerin kapanış düzeni kaybedildiği için buralarda daha fazla yiyecek artığı birikimi olur. Bu da diş çürüklerinin artmasına, diş eti hastalıklarının oluşmasına neden olur. Ancak, bundan daha da önemlisi çene ekleminde çeşitli sorunlara yol açar. Çene eklemindeki sorunlar tedavisi ve geri dönüşü çok daha zor olan tedavileri gerektirir. Diş eksikliği birden fazla olduğunda daha fazla sorun ortaya çıkar.”
Kesim, dişlerin çiğnemenin yanında konuşmaya da yardımcı olduğunu belirterek, ağızda özellikle ön dişler eksik olduğunda konuşmanın bozulacağını, bazı seslerin telaffuz edilemeyeceğini bildirdi.
Bu nedenle diş eksikliğinin hastalarda estetik ve psikolojik problemlere de yol açtığını anlatan Kesim, ”Doğru dürüst yemek yiyemezsiniz, yediğiniz yemekten tat da alamazsınız” dedi.
Kesim, ağızda eksik diş olmasının ya da sağlıklı olmamasının mide problemlerine de neden olacağına işaret ederek, şunları söyledi:
”Çünkü, sindirim öncelikle ağızda başlar. Yediğimiz gıdaları önce ağızda çiğneyerek küçük parçalara ayırıyoruz, bunlar tükürükle hamur haline geliyor, daha sonra mideye giderek rahatlıkla sindiriliyor. Dişler eksik olduğunda sindirim tam olmayacağı için yiyecekler mideye bütün olarak gidecek. Burada sindirim daha zor olacağı için mide daha çok yorulacaktır. Emilimin daha geç olması da hem mide rahatsızlıklarına hem de obeziteye yol açabilir. O yüzden dişlerin eksik olmaması, ağızdaki diş dengesinin bozulmaması gerekiyor.”
Eksik dişin yerine protez
Herhangi bir nedenle kaybedilen dişlerin yerine en kısa sürede protez yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bülent Kesim, ”Bu, tek diş eksikliğinde köprü protezi olabildiği gibi implant protezleriyle de diş eksikliği giderilebilir. Bunun yanında çok daha fazla diş eksikliği olduğunda tam protezler, halk arasında modern protez denilen hareketli bölümlü protezlerle dişlerin tekrar dengeye oturtulması lazım. Yani hasta, bir protez sayesinde hem yiyecekleri daha iyi çiğneyecek, konuşması düzelecek, sesleri daha rahat telaffuz edecek hem de eski dişlerin oluşturduğu estetik problemleri ortadan kalkacak” diye konuştu.
Kesim, eksik dişler için hekime başvurulması geciktiğinde protez yapımının çok daha zorlaştığını, protezi yerleştirebilmek için bazen sağlam dişleri bile çekmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Dişlerin boşluklara ilerlemesinin bazen 6 ay bazen de 5 yıl sürdüğünü dile getiren Kesim, ”Bunun zamanı kişiye göre değişir ama mutlaka olur. Bunun için herhangi bir nedenle diş kaybı olduğunda en az 6 ay içinde diş hekimine başvurulmalıdır. Kaybedilen dişin yarası iyileştikten sonra oraya en kısa sürede protez yapılması gerekir” dedi.
Kesim, köprü protezi için ön ve arkadaki dişlerin kesilmesinin zararının olup olmadığına ilişkin çok fazla soruyla karşılaştıklarına işaret ederek, yapılan her işlemin dişe zarar verdiğini ancak, bu zararın diş kaymalarının vereceği zarardan daha az olduğu için gözardı edildiğini bildirdi.
Düşen dişi sütün içinde taşıyın
Prof. Dr. Bülent Kesim, vurma, çarpma gibi nedenlerle kırılmadan tek parça halinde yerinden çıkan dişin tekrar yerine konulabildiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
”Bu durum genellikle çocuklarda görülüyor ancak yetişkinlerde de olabiliyor. Böyle bir durumda dişin saklanması önemli. Bunun için 2 yol var. Hasta yetişkinse ve bilinci yerindeyse yerinden çıkan dişi dilinin altında saklayarak hastaneye ulaştırmalıdır. Çocuk dişi ise soğuk sütün ya da soğuk suyun içerisinde hastaneye ulaştırılmalıdır. Bu koşullarda hastaneye ulaştırılan diş tekrar ağız içerisine yerleştirilir. Bu dişin ağızda kullanılacak kadar sağlıklı hale gelme ihtimali yüksektir.”